Hayrettin OĞUZ
Her fotoğraf bir mezartaşıdır.. Özellikle de modernitenin zaman, mekan ve insan algısı bağlamında düşünüldüğünde

Foto: Phil MCKAY
söylediğim daha iyi anlaşılacaktır.. Bu anlamıyla fotoğraf öldürdüğünden kalan izdir.. Yok ettiğinden kalan belge.. Tüketim kültürü anı ve geçmişi belgelerken geleceğe bırakma kaygısı ile birlikte geçmişi tüketme ve bir mezarlığa dönüştürme riskini de içinde taşır. Geçmiş sıradanlaşır ve düzleşir bir manada.. Geçmişin farklılıklarını, anlamını, ruhunu yok edebilir de.. Öyleyse fotoğraf bize yalnızlığımızı, yokluğumuzu, varlığımızı ve ölümümüzü de hatırlatır. Büyüleyiciliği ve çekiciliği biraz da buradan gelir.. Gizemlidir. Mistiktir.. Kimi zaman mistik bir boyuta mahkum eder insanı.. Romantikliğin çekiciliği ile kendimize saklanışımızı, kendi iç yabancılaşmamızı yansıtır.. Kutsalını yitiren insanın bir anlamda kutsalı olur. Bir fotoğraf çekimi bir ayine dönüşebileceği gibi, bir fotoğraf kutsal bir belgeye ve fotoğraf makinası kutsalı üreten “kutsallar” haline gelir. Kutsalla ilişkisini yitiren insanın “yeni kutsalı” haline gelebilir.. Modern insanın romantikliği kutsaldır, yalnızlığı, topluma yabancılaşması kutsal ve gizemlidir.. Ve daha da ötesi fotoğrafta insan kendi ölümünü bile görebilir, kendi ölümünü yansıtabilir tıpkı yalnızlığını ve içsel yolculuğunu gördüğü ve yansıttığı gibi.. Fotoğraf bu yanıyla tarihin ve zamanın mezartaşıdır. …
Tags: fotoğrafçılık eğitim semineri Kayseri fotoğraf dernekleri suret-i alem sureti alem suretialem Suretialem fotoğraf derneği suretialem fotoğraf ve sinema sanatı derneği yusuf kartal